Her terapi yaklaşımının psikopatolojinin etyolojini açıklarken bir temeli, görüşü, teorisi vardır. Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme (EMDR) terapisi Adaptif Bilgi İşleme Modeli’ne (AIP) dayanmaktadır.Bu modelin temel varsayımı, anı ağı içerisinde adaptif şekilde işlenemeden depolanan olumsuz yaşam olaylarının, bir başka deyişle travmatik anıların, psikolojik-psikiyatrik sorunların ortaya çıkmasının altında yatan sebep olduğudur.Dolayısı ile patolojinin geçmişte yaşanan olumsuz yaşam olaylarının etkisi ile ortaya çıktığını varsaymaktadır.
Bu teoriyi inceleyen araştırmalardan biri, Amerika’da Kaiser Permanente Sağlık Kuruşu’nun sonrada Dünya Sağlık Örgütü’nün de (WHO) katıldığı ve toplam 50.000’nin üzerinde katılımcı ile yürütülmüş olduğu Olumsuz Çocukluk Olayları ( Adverse Childhood Experiences – ACE) Araştırması’dır. Çalışma çocukluk döneminde yaşanan olumsuz yaşam olaylarının” kişinin sağlığını nasıl etkilediğini araştırma üzere yürütülmüştür.”Olumsuz Çocukluk Olayları” çocukluk döneminde yaşanan fiziksel,psikolojik,cinsel istismar,duygusal ve fiziksel ihmal ve ev içindeki problemleri içeren 10 farklı kategoride ki travmatik anılar olarak tanımlanmaktadır. Çalışma, çocukluk döneminde yaşanan travmatik olayların, bireyin ilerleyen yaşamında yalnızca depresyon,travma sonrası stres bozukluğu,obesite,alkol ve made bağımlılığı gibi psikiyatrik rahatsızlıklara değil, aynı zamanda oto-immün bozukluklar,kanser, artirit,diabet,kalp krizi, kalp hastalıkları, böbrek hastalığı felç gibi tıbbi rahatsızlıklara neden olabildiğini ortaya koymaktadır.
Araştırma sonuçları; tedavi söz konusu olduğunda da “travma” odaklı bir psikoterapi yaklaşımının hem ruh hem beden sağlığı için çok önemli bir role sahip olduğunu işaret etmektedir. Yetişkin ve gençlerin bugünkü problmlerin tedavisinde geçmiş travmaların etkilerinin ortadan kaldırılması ya da en aza indirilmesinde ise Dünya Sağlık Örgütü tarafından EMDR terapisi ilk sırada önerilen terapilerdendir.Ayrıca, önleyici tıp çalışmalarında yaşam olaylarının göz önünde bulundurulması; bireylerin sağlığı kazanması, sağlık politikalarının oluşturulması ve ülkelerin ekonomik ve sosyal gelişimi için büyük fayda sağlayabileceğine işaret etmektedir.
Türkçe açılımıyla Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme, güçlü bir psikoterapi yaklaşımıdır. Bugüne kadar her yaştan yaklaşık 2 milyon kişinin farklı tiplerde psikolojik rahatsızlıklarının başarıyla tedavi edilmesini sağlamıştır. EMDR terapisti öncelikli olarak psikolog, psikolojik danışman ya da psikiyatri lisansını ya da yüksek lisansını tamamlayanlar ayrıca bu eğitimi alarak EMDR terapisti olabilirler. Emdr terapisti ararken: Emdr eğitimi almış bir psikolog ya da psikolojik danışmanın yanında başka eğitimler almış ve uzun zamandır danışan gören bir psikolog tercih etmeniz sorununuzun çözülmesini kolaylaştırır. terapisi günümüz modern psikoloji yöntemleri içerisinde mucizevi bir yöntem olarak adlandırılabilir. Danışanlarda müthiş bir değişime yol açmaktadır. Kişi geçmişin izlerinden kurtularak bugüne daha rahat odaklanması sağlanabilmektedir.
Travmatik veya çok fazla rahatsız eden olaylar yaşandığında bu sistem bozuluyor gibi gözükmektedir. Yeni bilgi işlenip mevcut anı ağına entegre olmaz. Deneyimi anlamlandırabilmek için anı ağlarındaki işlevsel bilgilerle bağlantı kurulamaz ve akıl sağlığına uygun sonuçlar çıkarılamaz. Sonuç olarak öğrenme gerçekleşmez. Duygular, düşünceler, imgeler, sesler, beden duyumları yaşandığı haliyle depolanır. Bu nedenle bugün yaşanan bazı durumlar bu izole kalmış anıları tetiklerse, kişi o anının bir kısmını ya da bütününü yeniden yaşar gibi etkilenir.
EMDR’ye göre rahatsızlıkların, olumsuz duygu, düşünce, davranış ve kişilik özelliklerinin arkasında uyum bozucu, işlev bozucu, işlenmeden ve izole bir şekilde depolanmış bu tür anılar yatar. Kişinin kendisi ile ilgili olumsuz inançları (örn: Ben aptalım), olumsuz duygusal tepkileri (başaramamaktan korkma) ve olumsuz somatik tepkileri (sınavdan önceki gece karın ağrısı) problemin kendisi değil, semptomları, bugünkü dışavurumlarıdır. Bu olumsuz inanç ve duygulara yol açan işlenmemiş anılar şimdiki zamandaki olaylar tarafından tetiklenmektedir