Çekingenlik, bir kişilik bozukluğu olarak, psikoloji literatüründe yerini uzun zaman önce aldı. Genel olarak çekingenlik, yaygın yetersizlik duyguları, sosyal manipülasyon ve eleştirilmeye karşı aşırı duyarlılıkla kendini gösteren bir rahatsızlıktır. Bu davranış kalıbı, sıklıkla ergenlik ve genç erişkinlik döneminde başlar ve çok değişik koşullar altında ortaya çıkar.
Çekingen Kişilik Bozukluğu Olabilir Misiniz ?
Çekingen kişilik bozukluğuna sahip insanlar aşırı utangaçtırlar. Başkalarının kendilerini beğenmeyeceğini ya da istemeyeceğini düşündükleri için insanlar arasına karışmaktan kasıtlı bir şekilde uzak durur. İnsanlarla birlikteyken aşırı huzursuzdurlar. Bu nedenle meslek seçerken de, insanlarla yakın temas gerektirken işlerden kaçınma eğilimi gösterebilirler. Ancak kendi ailesi ve yakın çevresinde oldukça rahattırlar. İstendiğine emin olmadan asla başka insanlarla görüşmez.
Her insanın normal ölçülerde çekingen tavırlar ortaya koyduğunu söylemek mümkün. Zaten burada bahsettiğimiz durum, daha çok kişinin yaşam düzenini ve dengesini bozan, normallikten anormalliğe geçen bir çekingenlik. Çekingen kişilik bozukluğu tanısını koyarken, bazı belli başlı parametrelerin önplanda olduğunu, o yüzden her çekingen insanın bir kişilik bozukluğuna sahip olduğunu düşünmemek elbette ki daha doğrudur. O halde çekingen kişilik bozukluğuna sahip insanları nasıl ayırabiliriz ? İşte çekingen kişilik bozukluğunu ortaya koyan temel kriterler;
1. Eleştirilme, beğenilmeme ya da dışlanma korkusuyla insanlardan uzak durma
2.Sevildiğinden emin olmadıkça insanlarla iletişim kurmayı istememe
3.Mahçup düşeceği ya da alay konusu olacağı korkusuyla yakın ilişkilerde tutukluk gösterme
4.Sürekli olarak toplumdan soyutlanma korkusu yaşama
5.Yetersizlik duyguları yüzünden yeni kişilerle aynı ortamda bulunduğu durumlarda ketlenme
6.Düşük benlik değerine sahip olma ve kendini diğer insanlardan mütemadiyen aşağı görme
7.İnsanlara mahçup olacağı korkusuyla kişisel girişimlerde bulunamama
8.Farklı insanların bulunduğu yeni etkinliklere katılamama ve anksiyete
9.İnsanlardan uzak kalabileceği mesleklere yönelme
Eğer bu saydığımız maddelerden en az dördü ya da daha fazlasına sahipseniz, çekingen kişilik bozukluğunu değerlendirmek yerinde olacaktır.
Ya Bana Gülerlerse..
Üniversitede olduğunuzu düşünün. Pek çok arkadaşınız var. Ancak arkadaşlarınızın hiçbirini dışarı çıkmak için aramıyorsunuz. Ne zaman arkadaşlarınız eve gelip sizi evden alıyorlar ancak o zaman onlarla çıkmaya razı oluyorsunuz. Bu hikaye size belki ütopik gelmiş olabilir. Ancak bu tamamen çekingen kişilik bozukluğu tanısı almış bir gencin gerçek hikayesi.
Çekingen kişilik bozukluğu ciddi bir problemdir ve yaşam rutinini zaman içinde zedelemeye başlar. Ya uygunsuz bir şey söylersem, ya saçmalarsam, ya benimle dalga geçerlerse, konuştuğumda bana gülerlerse.. Bu ifadeler çekingen kişilik bozukluğuna sahip bireylerin sıkça kullandıkları ifadelerdir. Bu davranış örüntüsü kronik hale geldikçe kişinin kendine olan güveni azalır. Kişide zamanla, bir toplulukta kendini görünmez kılmaya çalışma isteği oluşabilir. Kendini hiçbir çekiciliği olmayan, beceriksiz bir insan olarak değerlendirir. En küçük bir söz ya da bakıştan çok ciddi biçimde etkilenebilir.
Bu kişiler sıradan işleri , zor işler yapmaya tercih ederler. Risk almaktan hiç hoşnut olmazlar. Kendi günlük rutin işleri dışında, ekstra işlerden ve sürprizlerden hoşlanmazlar. Komplike bir işle karşılaştıklarında, mesela bir tatil gibi uzun ve teferruatlı bir organizasyon, somatizasyon dediğimiz bedensel yakınmalar gösterme eğilimindedirler. Tatil veya toplantıdan uzak durmak için ağrıları ya da kasılmaları olduğunu söyleyen bir mekanizmayı kullanmaya başlarlar.
Çekingen Kişilik Bozukluğunun Tedavisi Var Mı ?
Çekingen kişilik bozukluğu, genelde komorbid bir tavra sahiptir. Yani bu hastalığa başka psikolojik rahatsızlıklar da eşlik ediyor görünmektedir. Örneğin; depresyon, sosyal fobi ve diğer anksiyete bozuklukları çekingen kişilik bozukluğuna sıklıkla eşlik eden hastalıklardır.
Çekingen kişilik bozukluğu, genetik faktörlerle beslendiği kadar, çevresel faktörlerden de etkilenmektedir. Evhamlı bir ebeveyn, çocuğunu normalde zararlı olmayan ortam ve insanlardan kaçınacak şekilde yetiştirebilir. Çocukluk döneminde yaşanan istismar, şiddete maruz kalma gibi durumlar da çekingen kişilik bozukluğuna sebep olmaktadır.
Çekingen kişilik bozukluğu, bazı durumlarda sosyal fobiye ve şizoid kişilik bozukluğuna benzese de ayırıcı tanıları belirgindir. Çekingen kişilik bozukluğu yaşayan kişiler, insan içine girmek isterler fakat sıkılganlık ve istenmeme korkusu nedeniyle bunu yapamazlar.
Çekingen kişilik bozulukluğu hastalığı, tedavi edilebilen, özellikle de psikoterapiler ile başarılı sonuçlar alınan bir psikolojik rahatsızlıktır. Bu hastalar genelde durumlarının farkındadır ve değişmek isterler. Bu talep ile uzman yardımı almayı tercih ederler. Kabullenici bir tavır ve başarılı bir psikoterapi süreci, çekingen kişilerin özgüvenlerini yeniden kazanmalarını ve toplum içinde normalleşmesini sağlar.
Yapılan çalışmalar çekingen kişilik bozukluğunun özellikle ergenlik ve genç yetişkinlik dönemlerinde başladığını ortaya koymaktadır. Bu noktada ailelerin çocuklarını gözlemlerken, gelecekte yaşam kalitesine doğrudan zarar veren bu rahatsızlığı da gözardı etmemesi daha uygun olacaktır.
Herkese sağlıklı günler dilerim.
Ayşegül ALDEMİR
Aile Danışmanı